İnflamasyon, etkilenen organ veya dokuda ağrı, şişme, ısı ve kızarıklığı içeren bir dizi semptoma verilen isimdir. Bunu, bağışıklık sisteminin saldırıya, enfeksiyona veya yaralanmaya verdiği doğal tepki olarak anlamak mümkündür. Ayrıca son zamanlarda, ağrı ile bağlantılı olmayan ve literatürde kronik düşük dereceli inflamasyon veya “sessiz inflamasyon” olarak anılan başka bir inflamasyon şekli ile ilgili tartışmalar da başladı. Diyet, inflamatuar süreçler ve hastalıklar arasındaki bağlantılar yoğun ve güncel araştırma konularıdır. Kalp hastalığı, diyabet, artrit, Alzheimer ve bazı kanserler gibi bir dizi hastalığın kronik düşük dereceli inflamasyon ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Yine de inflamasyonla ilgili farklı tıbbi durumlar için spesifik müdahaleleri destekleyen araştırmalar hala eksik. Kronik düşük dereceli inflamasyon için diyet planı veya “mükemmel diyet”ten bahsetmek ise hala mümkün değil. WorldCat arama motorunu (www.worldcat.org) kullanarak kütüphane koleksiyonları araştırıldığında, antiinflamatuar diyet için yaklaşık 300 kitap listeleniyor.[1] Unutmamak gerekir ki tüm besin gruplarını içermeyen aşırı yeme planlarına, diyetisyenler ve sağlık uzmanları şüpheyle yaklaşır.
Her diyetin kendine özgü yönergeleri olsa da, anti-inflamatuar bir diyet izlemenin temel konsepti değişmez. Bu konsepti şu şekilde özetlemek mümkündür: Vücuttaki sürekli veya kontrol dışı iltihaplanma sağlığın bozulmasına yol açar ve bu iltihaplanmada sürekliliğin önüne geçmek için belirli bir yemek düzeni oluşturulmalıdır. Böylece insan sağlığı ve vücut direnci artar, hastalıklar önlenebilir.
Ayrıntılar diyetten diyete değişse de genel olarak anti-inflamatuar diyetlerin önerileri şu şekilde sıralanabilir:
● Bol miktarda meyve ve sebze yiyin.
● Balık veya balık yağı gibi güçlü Omega-3 yağ asidi içeren takviyeleri tüketin.
● Esmer pirinç ve bulgur gibi tam tahıllardan bol miktarda yiyin.
● Tavuk gibi yağsız protein kaynaklarını yiyin; kırmızı et ve tam yağlı süt ürünlerinden uzak durun.
● Doymuş ve trans yağları en aza indirin.
● Rafine ve işlenmiş gıdalardan kaçının.
● Alkol tüketimini minimize edin, mümkünse durdurun.
● Yemeklerinize zencefil ve köri başta olmak üzere çeşitli baharatlar ekleyin.
Peki anti-inflamatuar diyet geçici bir diyet modası mı yoksa sağlıklı bir yaşam tarzının bir parçası mı? Bunu zaman gösterecek. Konuyla ilgili güvenilir ve araştırmaya dayalı çalışmalar tamamlanıncaya kadar, 2010 Beslenme Yönergeleri Danışma Kurulu Raporunun genel ilkelerinin izlenmesi önerilir. Bu raporda önerilen diyet katı bir reçete değildir. Bu yönergeleri kullanarak, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için kendinize özel ve görece esnek yaklaşımlar bulabilirsiniz.
Kısaca meyve ve sebze, Omega-3 yağ asitleri, kepekli tahıllar, yağsız protein kaynakları, sağlıklı bitkisel yağlar ve baharatlar içeren bir beslenme modeli olarak tanımlayabileceğimiz anti inflamatuar diyetin en iyi örnekleri Akdeniz ve DASH diyeti olarak bilinmektedir.
[1] Marcason, W. (2010). What Is the Anti-Inflammatory Diet? Journal of the American Dietetic Association, 110(11), 1780.
canadian pharmacies ed pills https://canadapillstorex.com/ canadian pharmacies ed pills